Boşanma davasında maddi tazminat, eşin uğramış olduğu maddi kaybı ve zararı ifade ederken manevi tazminat ise, yaşanan olumsuz hisleri hafifletmek amacıyla mahkemenin tayin edeceği tazminatı ifade etmektedir. Uygulamada çoğunlukla zina yapan eşe karşı manevi tazminat talebinde bulunulmaktadır.
Nafaka ise, bir kişinin boşanma davası süresince ya da boşanma kararının kesinleşmesinden sonra eşine ve/veya çocuğuna ödemekle yükümlü olduğu paradır.
Yargıtay kararlarına göre: yeme, barınma, giyinme, sağlık, ulaşım, kültür gibi kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirmek için mecburi ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak seviyede geliri olmayan kişilerin yoksul kabul edileceği belirtilmiştir.
Kişilerin asgari ücret gelir düzeyinde bulunması yoksulluğu ortadan kaldıracak bir durum olarak kabul görmemektedir.
Boşanmış kadın veya erkekten herhangi birinin yoksulluk nafakası aldığı dönemde asgari ücretle işe başlaması yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Ancak bu hallerde, yoksulluk nafakasının azaltılması davası ile aile mahkemesinden nafakanın azaltılması talep edilebilecektir.
Özellikle maddi ve manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde hakimin takdir yetkisi büyük önem taşımaktadır. Nafakanın belirlenmesinde de mahkeme, kişilerin sosyo-ekonomik durumlarını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur ve bu konuda yine hakimin takdir yetkisi devreye girmektedir. Aile hukuku kapsamında nafaka, iki şekilde karşımıza çıkmaktadır:
Boşanma kararıyla birlikte eşlerden birinin yoksulluğa düşecek olması sebebiyle yoksulluk nafakası gündeme gelir. Ayrıca boşanan eşlerden çocuğun velayetini alamayan eşin ödemekle yükümlü olacağı nafaka ise iştirak nafakası olarak adlandırılır. Aynı zamanda nafaka dava açıldıktan sonra ve devam ettiği sürece de ödenebilmektedir. Bu durumlarda ödenen nafakaya ise tedbir nafakası adı verilmektedir.
Boşanma davasının fer’i niteliğinde olan tazminat ve yoksulluk nafakası, boşanma hükmü kesinleşinceye kadar her an istenebilir. Bu nedenle iddianın genişletilmesinden söz edilemez. O halde davacının tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden deliller takdir edilip olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir.
Davalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemleri boşanmanın eki niteliğindedir. Yargılama aşamasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar yazılı ve sözlü olarak her zaman istenebilir. Ayrıca harca da tabi değildir.