to top

Pzt - Cu 09:00 - 18:00

Bizi Arayın (0216) 652 2268

İcra ve İflas Hukuku

İcra ve iflas hukukuna cebri icra hukuku veya takip hukuku da denilmektedir. Cebri icra, borçların devlet aracılığı ile yani zorla yerine getirilmesi anlamına gelmektedir. Cebri icrada borçlunun şahsına değil, malvarlığına yönelik işlemlerde bulunulur.  

İhkak-ı hak, yani hakkın bizzat yerine getirilme yasağı, bireyin alacağını kendisinin değil, devlete başvurarak elde etmesine denmektedir. İcra ve İflas hukuku da ihkak-ı hak yasağının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. İcra ve iflas hukukuna yönelik olarak ülkemizde çıkarılan ilk kanun Neuchatel (İsviçre)’den iktibas edilmiş olan 1932 tarihli İcra ve İflas Kanunu olmuştur. Bu kanun her türlü alacak için tahsil olanağı sağlamaktadır. Külli icra iflas hukukunda söz konusu olup tacir ve tacir gibi sorumlu olanlara uygulanırken, cüzi icra herkese karşı uygulanabilir.

İcra hukukunun en önemli hususlarından birisi de tebligattır. Bir işlem veya eylemden hukuki açıdan etkilenecek olan kişilere o işlem veya eylem hakkında bilgi vermek ve bu durumu belgelendirmek amacıyla tebligat çıkartılır. İcra hukukunda tebligat, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır. Tebligat posta yoluyla, memur aracılığıyla, doğrudan doğruya, ilan yoluyla, bina kapısına bildirim asma şeklinde ve elektronik yolla yapılabilir. Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca kayıtlı e-posta (KEP) veya PTT UETS sistemine kayıt olan vekillere de bu yollarla tebligat yapılabilir. Bu hallerde muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen 5. Günün sonunda tebligat yapılmış sayılır.

İcra takibi icra dairesinde yapılır. İcra takibinden sonraki işlemleri de alacaklının talebi doğrultusunda icra dairesi yapar ve alacaklının alacağını elde etmesini sağlar. İcra dairesi bağımsız olmasına karşın eylem ve işlemlerinin şikayet konusu olması halinde icra mahkemesi (icra tetkik mercii)’nin denetimi altındadır. Fakat yine de icra dairesi icra mahkemesine bağlı değildir. İcra dairesi memur ve amirleri kanuna aykırı hareket ederse yaptığı eylem ve işlem ilgilinin şikayeti üzerine icra mahkemesi tarafından denetlenir ve iptal edilerek düzeltilebilir. İcra dairesinin her türlü kararı gerekçeli olmak zorundadır. Görevleri şu şekilde sayılabilir: Takip talebini almak, ödeme emri veya icra emri göndermek, ödeme emrine karşı yapılan itirazları incelemek, borçlunun mallarını haczetmek ve satmak, sıra cetveli düzenlemek, satıştan elde edilen parayı paylaştırmak, parasını alamayanlar için aciz vesikası düzenlemek.

İcra mahkemelerinin özellikleri ise şu şekilde sıralanabilir: Özel nitelikte mahkemelerdir, asliye hukuk mahkemesi statüsündedir, basit yargılama usulü uygulanır, sınırlı bir inceleme yetkisi vardır, belge üzerinden inceleme yapabilir, kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez.

İlişkili Bağlantılar

Perşembe, 12 Mart 2020 Kategori Genel Hukuk

Bir yorum yapın

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz.
Uzmanlık alanlarımızda hukuk ve danışmanlık hizmeti almak için şimdi iletişime geçin

Adresimiz

Cevizli Mh. Bağdat Cd.
Dragos Love Apt. No: 534 D:19
Maltepe, İstanbul

Çalışma Saatleri

Pzt - Cu
09:00 - 18:00
Cmt - Paz
Kapalı
Resmi Tatiller
Kapalı