Miras sözleşmeleri; bir tarafı miras bırakan diğer tarafı mirasçı olan sözleşmelerdir. Ölüme bağlı hukuki işlemler arasında yer alır. Türk Medeni Kanunu'nun 527-530., 545-549. maddelerinde düzenlenmiştir. Miras sözleşmesi yapabilmek için tam ehliyetli olmak gerekir. Buna göre de, ayırt etme gücüne sahip ve ergin olmak ve kısıtlı olmamak gerekir. Miras sözleşmelerinin resmi şekilde yapılması zorunludur. Miras sözleşmeleri olumlu miras sözleşmesi ve mirastan feragat sözleşmesi olarak ikiye ayrılır.
- Ölümlü Miras Sözleşmesi: Bu sözleşme ile mirasbırakan karşı tarafı veya üçüncü bir kişiyi mirasçı atayabilir veya onlara bir vasiyet yapar.
- Mirastan Feragat Sözleşmesi : Mirasbırakan ile gelecekteki mirasçısı arasında, ilerideki miras payından tamamen veya kısmen, karşılık sağlanarak veya karşılıksız olarak vazgeçmesine ilişkin bir sözleşmedir.
Mirasbırakan vasiyetnameden istediği zaman tek taraflı olarak geri dönebilir ancak; kural olarak miras sözleşmesinden istediği zaman geri dönemez. TMK'nın 546/1. maddesine göre, “ Miras sözleşmesi tarafların yazılı anlaşmasıyla her zaman ortadan kaldırılabilir.”
Ayrıca mirasbırakanın miras sözleşemesinde tek taraflı fesih hakkını saklı tutması durumunda, miras sözleşmesinden tek taraflı irade beyanı ile dönebilir. Bozucu yenilik doğuran nitelikteki bu irade beyanının geçerli olması için karşı tarafın kabulüne ihtiyaç yoktur.
Mirasbırakan miras sözleşmesinden kısmi olarak da dönebilir. Türk Medeni Kanunu 547. maddesine göre; “Miras sözleşmesi gereğince sağlar arası edimleri isteme hakkı bulunan taraf, bu edimlerin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesi veya güvenceye bağlanmaması hâlinde borçlar hukuku kuralları uyarınca sözleşmeden dönebilir.” Yani sağ kimseler arasındaki edimin ifa edilmemesi bir dönme sebebidir. Bu hüküm ivazlı ( karşılıklı ), ivazsız ( karşılıksız ), olumlu veya olumsuz miras sözleşmeleri için uygulanır. Sözleşmeden dönme herhangi bir şekle bağlı değildir, ancak; bu irade beyanının karşı tarafa ulaşması gereklidir.
Mirasçılıktan yoksunluk durumunda ise, miras sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Mirasçılıktan yoksunluk veya diğer bir deyişle mirastan yoksunluk, mirasçının mirastan mahrum olma durumudur. Türk Medeni Kanunu 578. maddede mirastan mahrum olmaya yol açan eylemler sayılmıştır
Madde 578- Aşağıdaki kimseler, mirasçı olamayacakları gibi; ölüme bağlı tasarrufla herhangi bir hak da edinemezler:
- Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler,
- Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler,
- Mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlayanlar ve engelleyenler,
- Mirasbırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar. Mirastan yoksunluk, miras bırakanın affıyla ortadan kalkar.
Bu maddede sayılan tüm eylemlerin mirasçı tarafından kasten ve hukuka aykırı şekilde işlenmesi gerekmektedir. Yani, ihmal ile gerçekleşen durumlarda mirasçılıktan yoksunluk oluşmayacaktır. Öte yandan mirasbırakanın her durumda mirasçıyı affetmesi halinde, mahrumiyet de ortadan kalkacaktır. Kişi affedildiği halde yeniden mirasçılık sıfatını kazanmış olur. Önemle belirtmek gerekir ki; mirasçılıktan yoksunluk alt soya etki etmez. Başka bir deyişle; mirastan mahrum olan kişinin altsoyu miras bırakan kişiden önce ölenin altsoyu gibi mirasçı olur.